İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım Pazar günü gerçekleşen hain bombalı hücum Türkiye’yi yasa boğdu. Patlamada 6 vatandaşımız hayatını kaybederken 81 kişi de yaralandı.
Patlama nedeniyle 1984 doğumlu Dilek Özsoy ve 2007 Ereğli doğumlu kızı Yağmur Uçar, 1988 Elazığ-Palu doğumlu Yusuf Meydan ve 2013 Adana-Seyhan doğumlu kızı Ecrin Meydan, 1982 Gümüşhane doğumlu Adem Topkara ile 1995 Rize doğumlu eşi Kutsal Elif Topkara hayatını kaybetti.
KIZINI HEM GEZDİRİP HEM DE YEMEK YEDİRMEK İSTEMİŞ
Kardeşinin nişanı için 3 günlüğüne İstanbul’a gittiği öğrenilen baba Yusuf, Adana’ya dönecekleri gün karnı acıkan kızı Ecrin’i İstiklal Caddesi’nde hem gezdirip hem de yemek yedirmek isteyince bombaların maksadı oluyor.
Yakınlarının verdiği bilgiye nazaran çalıştığı kurumda ve ailesi tarafından hayli sevilen baba Yusuf Meydan’ın Elazığ’dan Adana’ya uzanan serüveninde son nefesini İstanbul’da vereceği kimsenin aklının ucundan bile geçmiyor elbette.
Baba Yusuf’un dayısının oğlu İbrahim Ünal’ın verdiği bilgiye nazaran patlamanın olduğu akşam Adana’ya bilet aldıklarını lakin dönüşte Yusuf ve Ecrin’i tabuta sarılı halde Adana’ya götürmenin acısını yaşadıklarını söyledi.
Biletlerini alan, Adana’ya dönecekleri sırada acıktığını belirten kızı Ecrin’e yemek yedirmek isteyen 34 yaşındaki pak bir babanın ve minik bir kız çocuğunun hayatına kast edenleri affetmelerinin mümkün olmadığını lisana getiren İbrahim Ünal, “Vatanımız, milletimiz sağ olsun” diye konuştu.
Adana Kabasakal Mezarlığı’ndaki cenaze merasiminde gözyaşları sel oldu. Vilayet Müftüsü Mehmet Taşçı, baba Yusuf ve kızı Ecrin için başka ayrı cenaze namazı kıldırdı. Baba ve kız yan yana açılan mezarlarda ağıtlarla toprağa verildi.
GERİDE GÖZÜ YAŞLI BİR ANNE VE EŞ KALDI
Patlamada hayatını kaybeden Yusuf Meydan ve kızı Ecrin geride gözü yaşlı bir anne eş bıraktı. Adana’nın Seyhan ilçesi Güzelevler Mahallesi’ndeki konutlarına dev Türk bayrağı asılan aileyi cenaze merasiminde Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, AKP ve CHP Milletvekilleri, Adana Büyükşehir Belediye Lideri Zeydan Karalar yalnız bırakmadı.
ANNE VE ANNEANNENİN AĞITLARI YÜREK YAKTI
Patlamada kızı Ecrin ve eşi Yusuf’u kaybeden ve ataktan yaralı olarak kurtulan anne Mevlüdiye ve Ecrin’in anneannesinin ağıtları yürekleri dağladı.
Kızının ve eşinin fotoğraflarını öpen ve elbisesinde eşi ile kızının kanı olduğunu hıçkırarak anlatan anne Mevlüdiye’nin feryatları yakınlarını gözyaşlarına boğdu.
“EN BÜYÜK HAYALİMİZ İKİ ÇOCUĞUMUZLA PAK BİR KONUTTA YAŞAMAKTI”
Anne Mevlüdiye ve Yusuf Meydan’ın kardeşi Yasin Meydan ile taziye konutunda konuştuk.
Ağlamaklı gözlerle konuşan Mevlüdiye Meydan şunları söyledi:
“Hiç kimsenin davası benim kızımın kanı etmez. Benim yavrum, benim kocam çok günahsızdı. Benim kocam bu ülkeye çok yararlı olacak biriydi. Yaşamalıydı. Bizi hiç incitmezdi, kızlarımı hiç incitmedi, beni hiç incitmedi, lisanı ile bile. Ben ondan razıydım.
Bütün dünyaya şunu söylüyoruz makam için, mal için, mülk için savaşan bütün beşerler Ercin’in öbür dünyada sizi şikayet edeceğini bilin. Sizi Allah’a şikayet edecek diğer kimseye değil.
Bizim Yusuf’un da benim de bu hayatta büyük hayallerimiz olmadı. En büyük hayalimiz iki çocukla pak bir meskende yaşamaktı. Onun için çabalıyorduk yalnızca.
“KORKTUĞUNDA ELİNİ AĞZINA GÖTÜRÜRDÜ ONA BİLE VAKTİ KALMAMIŞTI”
Benim kızım çok saf ve pak bir çocuktu. Ben pırıl pırıl yetiştirdim onu. Ve avucumda gitti. Ben terör ya da patlama ne demek algılayamadım bile yalnızca başımı çevirdiğimde hiç bir şey yoktu.
O anda şuurum kaybolmuş demek ki ilerde eltimi görene kadar hiç fark etmedim bile onu görünce çocuğum aklıma geldi. Silahlı bir şey olsa çocuğunun üstüne atlarsın falan. Bu o denli bir şey ki üstüne de atlayamıyorsun. Hiç bir şey yapamıyorsun, bilmiyorsun başına gelen şeyi.
Sadece ben ayaktaydım. Onların ikisini gördüğümde yerdeydi. Çok berbattı çok dehşet bir imgeydi. Hiç kimse bana bir şey diyemez zira benim çocuğum bebekti. İpek üzere saçları vardı.
Korktuğunda elini ağzına götürürdü benim çocuğum elini ağzına götürecek vakti kalmamıştı. Elini ağzına götürememişti yavrum. Kâfi artık bu kan dursun. Diğer çocuklarımızda ölmesin”
Ağabeyi Yasin Meydan, ise hislerini şöyle lisana getirdi:
“Suriyeliyi istemiyoruz. Kendi vatanlarında savaşsınlar. Bizim ülkemizde değil. Kardeşim yanımdaydı. Ayaklarımın tabanında. Ben gördüm”