Bakanlıktan yapılan açıklamada, bu olayın HDK’nin büyükelçilikleri, milletlerarası kuruluşlar ve diplomatik misyonları daima maksat alma yaklaşımını yansıttığı ileri sürülerek, taarruzun kınandığı belirtildi.
“İsyancı güçler” tarafından memleketler arası yardım alanında bayan çalışanlara yönelik tecavüz ve cinsel taciz hatalarına ek olarak, büyükelçiliklere ve büyükelçilerin konutlarına hücum ve yağma olaylarına ait 10 resmi rapor aldıkları bildirilen açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Türkiye’nin Hartum Büyükelçisi’nin otomobiline yönelik silahlı akın, sivillerin öldürülmesi, vatandaşların canlı kalkan olarak kullanılması, tıbbi tesislerin işgali ve vatandaşları temel gereksinimlerinden bir savaş silahı olarak yoksun etmek için hayati hizmetlerin amaç alınması üzere kabahatlerinin devamı niteliğinde.”
Açıklamada, Türkiye Büyükelçisi’nin aracına yönelik taarruzun maksadının,
“asi milislerin”
büyükelçiye soğukkanlılıkla suikast düzenlemek olduğu tez edilerek
“Arabada Türkiye’nin bayrağı dalgalanıyordu. Gerekli güvenlik özelliklerine sahip bir araç olmasaydı, sonuçları hayal bile edilemeyecek bir olay meydana gelebilirdi”
değerlendirmesi yapıldı.
Açıklamada, Viyana Kontratlarına uyma ve ülkedeki diplomatik misyonları muhafaza konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmeyi taahhüt ederken, sivillere ve diplomatlara yönelik bu ihlallerin hukuksal sorumluluğunun
“isyancı milislere”
ilişkin olduğunun altı çizildi.
Türkiye’nin Hartum Büyükelçisi İsmail Çobanoğlu
Türkiye’nin Hartum Büyükelçisinin konvoyuna saldırı
Sudan’da, Türkiye’nin Hartum Büyükelçisi İsmail Çobanoğlu’nun konvoyundaki büyükelçilik aracına elçilik yakınlarında ateş açılmıştı.
Ordu ve HDK, Büyükelçi Çobanoğlu’nun bulunduğu diplomatik aracı amaç alan akın için birbirini suçlamıştı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Büyükelçi İsmail Çobanoğlu’nun aracına ateş açılmasına ilişkin
“Hiçbir kardeşimizde, büyükelçimizde yahut müdafaalar, özel kuvvetlerimiz dahil hiçbirisinde bir yaralanma yok”
